GreGRC
TAM İZOLASYONLU UYGULAMALARI TAM İZOLASYONLU UYGULAMALARI
PREKAST SİSTEMİNE ALTERNATİF OLABİLECEK TAM İZOLASYONLU UYGULAMALARI
GreCer ve GrePor KULLANILARAK KLASİK GRC(PREKAST) SİSTEMİNE ALTERNATİF OLABİLECEK TAM İZOLASYONLU GreGRC UYGULAMALARI KLASİK GRC SİSTEMİ İLE YENİ VE DEVRİMSEL GreGRC SİSTEMİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Özellikle son yıllarda inşaat sektöründe pratik, hızlı, şık, kolay uygulamalı ve toplam maliyet düşünüldüğünde ekonomik olan GRC(Glassfibre Reinforced Concrete), yani cam elyaf takviyeli beton uygulamaları oldukça yaygınlaşmıştır. Özellikle aynı görünümdeki çoklu inşaatlarda, özel tasarım gerektiren estetik inşaatlarda ve yerinde uygulama zorlukları olan teknik inşaatlarda bu sistem kullanıcılarına çok büyük avantajlar sunmaktadır. Her türlü inşaat teknolojisi ilgi alanımıza girdiği için GRC tekniğin detaylarını incelediğimizde, tekniğin bazı çözülemeyen sorunları olduğunu ve bu şekilde içerdiği sorunlarla birlikte kullanıldığını gördük. Çünkü içerdiği sorunlar, sunduğu avantajların yanında göz ardı edilebilecek türdendir.
Sınırsız yüzey şeklinde ve dokusunda üretilebilir.
Sağlam ve dayanıklıdır, su geçirmez.
Diğer inşaat tekniklerine göre hafiftir.
Depreme karşı diğer inşaat tekniklerine göre dayanıklıdır.
Uygulanması pratik ve hızlıdır, zamandan tasarruf sağlar.
Kabuk şeklinde üretilir, Kabuk şeklindeki formu kendini taşıyabilmesi ve kabuğun binaya sabitlenebilmesi için için taşıyıcı çelik konstruksiyona gereksinimi vardır. Binaya başka bir teknikle sağlıklı şekilde monte etmek mümkün değildir.
Her ne kadar geleneksel sisteme göre hafif olsa da kabuğun iç kısmından ayrıca duvar oluşturma zorunluluğu vardır. Bu da hafifliğinin getirdiği avantajları oldukça aşağıya çeker.
İzolasyon konusu henüz tam olarak çözülebilmiş değildir. Üreticiler piyasadaki mevcut izolasyon malzemeleri ile kısıtlıdırlar. Bu yüzden en iyi uygulayabilecekleri yöntem kabuğun arkasındaki kısma demir çubuklar yerleştirip bu çubuklara taş yünü şiltesi takmaktır. Bu yöntem uzun vadede kalıcı ve izolasyon sorununu çözebilecek bir yöntem değildir. Çünkü demir çubuklara takılan taş yünü şiltelerinin kabuk ile bir bağlantısı yoktur ve demir çubukların üstüne geçirilmiş olarak iğreti durmaktadırlar. Özellikle çetin kış koşullarının ve rüzgarların yoğun olduğu bölgelerde bu uygulama kısa sürede işlevini yitirmekte, taş yünü tutturulduğu çubuklardan kurtularak dipte yığın oluşturmaktadır. Gene uygulanan taş yünü her hangi bir çatlaktan ya da aralıktan nem alırsa tüm izolasyon özelliğini yitirir. Taş yününün bünyesine aldığı bu suyu geri vermesi çok güçtür ve ağırlaşması nedeniyle tutturuldukları demir çubuklardan kurtularak duvarın dibine çökme riskini taşırlar.
Esas görüntüyü oluşturan kabuk belli bir kalınlıktan daha ince üretilememektedir. GRC prekast inşaat sisteminde bir süre öncesine kadar en verimli kabuk kalınlığı 2 cm civarında idi. Çimento ve çimento katkıları endüstrisinin hızla gelişmesi ile birlikte yeni teknik, çimento çeşitleri ve katkı maddeleri kullanılmaya başlanmıştır. Anılan yeniliklerin kullanılmaya başlanması ile kabuk kalınlığı 1.3 – 1.5 cm’ye kadar düşürülebilmiştir. Bu teknikte kullanılan cam elyaf ve çimento- kum karışımının M3 ağırlığının 2200 – 2400 Kg olduğu düşünülürse bu kalınlığın bile binaya ciddi bir yük getireceği açıktır. Çünkü kabuğun arkasında iç mekanlar için ayrıca duvar oluşturma gereksinimi vardır. Şu anda uygulanan en gelişmiş GRC sisteminde ortalama m2 ağırlığı + taşıyıcı konstruksiyon + izolasyon + oluşturulmak zorunda kalınan iç duvar = 250 – 350kg/m2 dir.
Dış kabuk + oluşturulmak zorunda olunan iç mekan duvarları birlikte düşünüldüğünde toplam inşaat alanından bir kısım kayıpların olması doğaldır. Özellikle arsa maliyetinin çok yüksek olduğu yerlerde bu çok büyük bir dezavantajdır.
GRC inşaat tekniğinde temel hammadde olarak çimento kullanılır. Çimento ile esas yapıyı oluşturan karışım bir tür betondur ve bu birleşimin ph değeri 12 – 12.5 civarındadır. Yani oldukça alkalidir. Ve bu değer insan sağlığı açısından konfor sınırının oldukça üstündedir.
GreGRC tekniğinde klasik GRC sisteminde olduğu gibi sadece kabuk üretilmez. Kabuk üretilirken aynı zamanda iç duvar işlevi görecek gözenekli kilden oluşan çok hafif izolasyon katmanı da aynı anda üretilir. Bu yüzden GRC ile inşa edilen binalarda GRC sisteminde olduğu gibi ayrıca iç duvar oluşturmaya gerek yoktur. Üretilen panel ya da modüler duvar yerine yerleştirildiğinde duvar tamamlanmış olur. Ayrıca izolasyon, iç duvar oluşturma işlemlerine de gerek kalmaz. GreGRC sisteminin bu devrimsel yeniliği sayesinde çok karmaşık şekilli mimari projeleri ve çok yüksek binaları olağan üstü hafif, şık, mükemmel izolasyonlu ve çok daha sağlam yapma olanağı doğmuştur. Çok yakın bir gelecekte GreGRC sistemimizin klasik GRC sistemi yerine güvenle kullanılacağına ve mimarlara sınırsız özgürlükler tanıyacağına inancımız tamdır.
GreGRC tekniğinde kullanılan GreCer ve GrePor malzemelerinin özelliklerini daha yakından incelersek:
1 – Kil bazlı %100 doğal ve ekolojik bir malzemedir. Nem ve sudan etkilenmez,
2 – Fiziki dayanımı elde etmek için aşırı kalınlık ve fazla malzeme kullanılması gerekmez, GreGRC için öngördüğümüz GreCER kabuk kalınlığı 5mm civarıdır.
3 – Aşırı hacim daralması ve uygulama zorlukları yoktur. Kuruduktan sonraki boyut değişimi ortalama %02’dir.
4 – Olağan üstü bir esnekliğe sahiptir. 40cmx40 cmx15mm GRC plaka ağırlık ve darbe karşısında 5mm esneyebilirken, 40cmx40 cmx5mm GreGRC plaka ağırlık ve darbe karşısında 30mm esneyebilmektedir.
5 – Dayanıklığını artırmak için zorunlu olarak sentetik polimerler ya da katkı maddeleri kullanılmaz,
6 – İçerdiği olumlu özellikler düşünüldüğünde karbon ayak izinin neredeyse sıfıra yakın olduğu rahatlıkla söylenebilir.
7 – Ph değeri 7 – 7.5 aralığında nötr ve doğaya en uygun düzeydedir. Gerekmesi durumunda asidik veya bazik olarak düzenlenebilir.
8 – GreCer malzemesini dönüştürmek için her hangi bir proses, çaba ya da zaman dilimine gereksinim yoktur. Bu yüzden ürünümüz için geri dönüşüm kavramı geçerli değildir. Yapısında hiçbir sentetik, toksik veya doğal olmayan bir madde olmadığı için atık durumuna dönüştüğünde kendiliğinden doğanın bir parçası haline gelir.
1 – Tamamı ile doğal ve ekolojiktir. Üretim, uygulama aşamalarında çevreye hiç bir zarar vermez. Çevre kirliliğine yol açmaz.
2 – Petrol, sentetik maddeler gibi yok edilemez ve toksik değildir. Atığa dönüştürüldüğünde doğaya karışır ve çok kısa bir sürede yeniden doğanın bir parçasına dönüşür.
3 – Üretimi çok büyük enerji isteyen ve doğada yok edilemeyen sentetik esaslı toksik izolasyon malzemelerinin kullanıldığı her alanda kullanılabilir.
4 – Yanmazlık özelliği ile üretimi çok büyük enerji isteyen, karbon ayak izi çok yüksek ve doğada yok edilemeyen sentetik esaslı toksik izolasyon malzemelerinin kullanılamadığı(bu maddelerin düşük sıcaklık dayanımları nedeniyle kullanım alanları kısıtlıdır) her alanda kullanılabilir.
5 – Hammaddesi klasik hammaddeler ile rekabet edebilecek kadar ekonomiktir ve kolay bulunur.
6 – Karbon ayak izi neredeyse sıfıra yakındır. Üretiminde ve özellikle uygulamasında enerji tüketimi çok düşüktür.
7 – Üretiminde fırın, sıcaklık, otoklav veya teknolojik ekipmanlara gereksinimi yoktur. Basit şekilde karıştırılır ve uygulanır, atmosferik şartlarda sıcak havalarda 4 saat, en soğuk havalarda 12 – 14 saat arası kendiliğinden sertleşir.
8 – Yerinde uygulamaya olanak verir. Malzemeyi direk kullanılacağı yerde basitçe karıştırıp istenilen özelliklerde kalıplara dökerek, zemine yayarak, püskürterek, özel formlarını mala, spatula ve benzeri araçlarla uygulama olanağı sağlar.
9 – Yoğunluğk açısından, fiziksel direnci;
Kullanıcı tarafından içine karıştırılan katkı maddeleri ile isteğe bağlı olarak 60kg/M3’ten 600kg/M3’e kadar kullanıcı tarafından ayarlanabilir.
10 – Fiziki direnç açısından;
Elde edilecek malzeme yoğunluğuna bağlı olarak 100 kPascal’dan, 4.5 Mpascal’a kadar fiziki direnç sağlamak mümkündür.
11 – Isı, izolasyonu açısından;
Elde edilecek malzeme yoğunluğuna bağlı olarak 0.030W/mK’ dan, 0.14W/mK’ya kadar izolasyon özelliği sağlar
12 – Gözenek büyüklüğü gene kullanıcı tarafından nano – küçük – orta – büyük – çok büyük olarak içine karıştırılan katkılar ile istenildiği gibi basitçe düzenlenebilir.
13 – Suya direnci ve hava geçirgenliği gene kullanıcı tarafından içine karıştırılan katkılar ile istenildiği gibi ayarlanabilir.
14 – Her türlü görevlendirilmiş ajanı, ajanın özelliğini bozmadan ve koruyarak her formunun içeriğinde taşıyabilir. Bu özelliği sayesinde çok özel kullanım alanlarına sahiptir..
15 – Malzememizin birkaç değişik yoğunluk ve formunu aynı üretim aşamalarında kullanmak mümkündür. Bu sayede dış yüzeyi son derece sert ve istenilen taş, tuğla, tasarlanmış desen görüntüsünde, her türlü atmosferik koşullara dirençli, iç kısmı son derece hafif ve gözenekli, sıva, boya, kaplama gerektirmeyen boyut sınırlaması olmaksızın üretimler yapmak mümkündür.
Bu özelliği sayesinde çok büyük boyutlu panel duvar ve benzeri ürünlerin imalatlarını yapmak mümkündür.
16 – Saman, kargı, bataklık sazı, bambu gibi sürdürülebilir ve karbon ayak izi 0 malzemelerle olağan üstü uyum içinde birlikte kullanılabilir. Bu doğal ve sürdürülebilir kaynakların tarihten gelen ve kanıtlanmış üstün yalıtım özelliklerini yapısında aynen yansıtır.
17 – Geliştirdiğimiz yeni tekniklerle klasik betonarme binalarda kat aralarındaki tabla betonlarını malzememizin 350kg/M3 yoğunluğundaki formu ile projelendirmek mümkündür.
Bu özellik binalara inanılmaz derecede hafiflik ve inşaatta kullanılan demirden çok büyük oranda tasarruf sağlar.
Gene bu sayede çok yüksek ve çok hafif, depreme son derece dayanıklı binalar yapmak mümkündür.
18 – Malzememizin bazı özel formlarının iyi bir bilimsel çalışmadan ve süreçten sonra binaların kiriş, kolon ve diğer taşıyıcılarında kullanılması mümkün görünmektedir. Bu çalışmaların sonucunda malzememiz, gelecekte büyük olasılıkla klasik inşaat tekniklerini kökünden değiştirecektir.
19 – GrePor yukarıda sayılan üstün özellikleri ile endüstrinin bir çok alanında da kullanılma potansiyeline sahiptir. Taşıdığı üstün özellikler ile bu güne kadar çözülmemiş bir çok sorunu çevresel açıdan neredeyse sıfır karbon ayak iziyle çözmeye adaydır.