İZOLASYON MALZEMELERİNİN ÇEVRESEL AÇMAZI VE MALZEMEMİZİN BU AÇIDAN ÖNEMİ
Uygarlığımız geldiği noktada, küresel nüfus artışı, gelişen teknoloji ve buna paralel büyüyen endüstri, beraberinde büyük çevresel sorunları da getirmiştir. Bu sorunlardan en önemlisi küresel ısınma ve buna bağlı olarak dünyanın dört bir yanında yaşanan ve daha önce görülmeyen ölçeklerdeki çevre felaketleridir. Bilimsel öngörülere göre küresel ısınma ve buna bağlı olumsuz iklim değişiklikleri artan bir ivme ile doğal yaşamı ve ekolojik dengeyi olumsuz yönde etkilemeye devam edecektir.
Bunun en büyük nedenlerinden birisi gelişen tüketim endüstrisinin ürettiği ürünlerin karbon ayak izinin çok fazla olmasıdır. Yani en basit anlatım ile, üretilen endüstriyel ürünlerin üretiminde kullanılan birim enerji ve hammadde tüketimi çok fazladır. Bunun anlamı petrol ve yan ürünlerine endekslenmiş günümüz endüstrisinin petrole ve yan ürünlerine gereksiniminin her geçen gün artması demektir. İşte bilim ve ortak akıl uzun süredir bu kısır döngüden kurtulmanın yollarını aramakta, bu döngüyü kıracak yeni enerji üretim tekniklerini, petrolden başka hammadde kaynaklarını araştırmakta ve bu konuda dev bütçeli araştırma projeleri yürütülmektedir. Bu konudaki çözümlerin en az olduğu ve petrole olan bağımlılığın büyük ölçekte sürdüğü endüstri dallarından biri de inşaat malzemeleri, inşaat teknolojileri ile ilgili sektördür.
Her ne kadar bu sektörün temelinde doğal malzemeler olan kum, çimento, demir, tuğla, v.b gibi doğal görünen malzemeler olsa da bu malzemelerin üretimi aşamalarında enerji tüketimi çok yüksektir. Daha da önemlisi bu malzemelerin yalın halde kullanıldığı binalar ömürleri boyunca ısıtma ve soğutma için çok yüksek enerji tüketmektedirler. Bu binalara ısı yalıtımı uygulamak isterseniz de karşınıza petrol yan ürünü, doğaya ve çevreye son derece zararlı, yok edilemeyen, yangın anında ölümcül gazlar çıkaran ve yangını tetikleyen ürünler çıkmaktadır. Bir diğer çözüm olan taş yünü ise, uygulama güçlüğü, ekonomik olmayışı ve yapısal sorunları nedeniyle ideal bir çözüm değildir. Son yıllarda kullanımı yaygınlaşan bir yapı malzemesi olan gaz beton, yalıtım ve hafiflik konusunda kullanıcılara bazı avantajlar sunmuş olsa da, yapı itibarı ile su emme katsayısı ve yapısından bu suyu kolay atamaması nedeniyle sorunun çözülmesinde yetersiz kalmıştır. Maliyetinin yüksek olması, ısı iletkenlik değerlerinin diğer malzemelere oranla iyi olmasına rağmen yetersiz oluşu bu sektörde daha iyi çözümlerin gerekli olduğunu ortaya çıkarmaktadır.
İşte malzememiz; değişik formlarda kullanılması, su emmemesi, istenilen hafifliğe getirilebilmesi, yüksek ısı yalıtım katsayısına rağmen benzerlerinden çok daha sağlam oluşu, hammaddenin renklendirilebilmesi, yüzeyinin taş, mermer v.b. gibi dekoratif hale getirilebilmesi ve çok şık görünmesi, yatırım maliyetlerinin çok düşük olması, üretim aşamasında çok az enerjiye gereksinim duyması, yanmaması, yangına son derece dayanıklı olması, endüstrideki diğer malzemelerle birlikte kullanıldığında onların olumsuz özelliklerini ortadan kaldırması v.b. gibi avantajlarıyla inşaat malzemeleri sektöründeki bu boşuğu doldurmaya adaydır. Gene malzememiz kullanılarak oluşturulan ve de gelecekte oluşturulacak yeni inşaat teknolojileri sayesinde çok daha hafif, şık, ekonomik, karbon ayak izi çok düşük ve konforlu binalar, yapılar üretilebilecektir.